Alan korkusu belirtileri nasıl anlaşılır

Agorafobi (alan korkusu), kişinin kendi güvenli alanı dışındaki ortamlara karşı aşırı endişe, korku, rahatsızlık ve utanç gibi duygular geliştirmesine neden olan bir kaygı bozukluğu türü. Bireyin evden çıkmakta zorlanması veya tek başına çıkamaması, kalabalık ortamlarda ve kapalı alanlarda bulunmaktan kaçınması ve bu gibi belirtilerin bireyde yoğun kaygı yaşamasına neden olması agorafobinin belirtileri olarak gösterilebilir. Kişide, en az 6 aydır devam eden ve çeşitli durumları kapsayan yoğun kaygı deneyimi mevcut ise agorafobinin varlığından söz edilebilir.

AGORAFOBİ

Agorafobi (alan korkusu), kişinin kendi güvenli alanı dışındaki ortamlara karşı aşırı endişe, korku, rahatsızlık ve utanç gibi duygular geliştirmesine neden olan bir kaygı bozukluğu türü. Agorafobisi olan bireyler, temelde acil bir durumda oradan kaçamayacakları veya hiçbir yardım alamayacaklarını düşündükleri için korku duymaktadır.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Agorafobi en fazla panik bozuklukla birlikte görülmektedir. Ayrıca agorafobinin ve panik bozukluğun birçok belirtisi birbiriyle örtüşmektedir. Kendini ataklarla gösteren panik bozuklukta atakların zamanı ve yeri hiç belli olmayabilir. Ancak agorafobide özellikle bir alan olması gereklidir. Agorafobinin fiziksel, psikolojik ve davranışsal çeşitli belirtileri vardır. Kişide; en az 6 aydır devam eden ve çeşitli durumları kapsayan yoğun kaygı deneyimi mevcut ise agorafobinin varlığından söz edilebilir. Bu durumlar şöyle açıklanabilir:

Asansör, uçak, otobüs gibi yerlerde bulunamaması ve bulunduğunda panikleyip nefes darlığı, bayılma, kalp krizi geçireceğini; ortamdan çıkamayacağını düşünmesi,

Günün büyük bölümünün bu tip yoğun kaygılarla geçmesi; aile iş, sosyal çevre veya okul yaşantısının etkilenerek yaşam kalitesini düşürmesi,

Topluluk içinde belirtilerin ortaya çıkmasına bağlı yaşanabilecek utanç duygusu,

Göğüs ağrısı, hızlı nefes alıp verme, strese bağlı yoğun terleme, sıcak basması, titreme, yutkunma güçlüğü, kalp atışlarının hızlanması, ölüm korkusu, mide bulantısı, el ve ayaklarda uyuşma, kalp krizi geçirme korkusu ve baş dönmesi veya baygınlık yaşaması.
Kişinin evden çıkmakta zorlanması veya tek başına çıkamaması,
Kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçınması,

Tünele girmekte, sinema veya tiyatroya gitmekte, kapalı otoparklarda ve dar alanlarda bulunmakta zorlanması,

Agorafobi hastaları, “Ya sokakta düşüp bayılırsam, zor durumda kalırsam, utanılacak duruma düşersem.” ya da, “Çıldırıp delice şeyler yaparsam, bana ne derler?” gibi düşünce biçimleri ile sokağa yalnız çıkmakta zorluk yaşayabilmekte; “Yalnızken bayılırsam, ölürsem.” gibi düşünce biçimleri ile korkuya kapılarak evde de yalnız kalamamaktadırlar.

NEDENLERİ NELER?

Stresli yaşam olayları,

Diğer kaygı bozukluklarının varlığı,

Kaygılı veya takıntılı kişilik özelliklerine sahip olunması agorafobi riskini artıran faktörlerdir. Ayrıca çeşitli araştırmalarda, genetik faktörlerin de agorafobinin ortaya çıkmasında etkili olabileceği gösterilmektedir.
Ailede agorafobi öyküsünün olması,

Boşanma, iş kaybı, fiziksel veya duygusal istismar, kayıp, hastalık gibi travmatik deneyimler,

KAÇ YAŞINDA ORTAYA ÇIKAR?

Agorafobi her yaşta gelişebilir ancak semptomlar genellikle 25-35 yaşlarında ortaya çıkar. Ayrıca agorafobi, kadınlarda erkeklerden daha fazla görülmektedir.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Agorafobi tedavisinde ilaç kullanımı ve bilişsel davranışçı terapi etkinliği en çok kanıtlanmış tedavi yöntemlerindendir. Bir psikiyatr ve klinik psikolog eşliğinde yürütülen tedavi yaklaşımı etkin sonuçlar vermektedir.

Bilişsel davranışçı terapi uygulamalarında; kaçınma davranışının bu sorunları sürdürmedeki rolü ele alınır ve bu davranışlara aşamalı olarak davranış deneyleriyle müdahale edilir. Ayrıca bilişsel davranışçı terapiyle kaygı içermeyen tepkilerin öğrenimini ve güçlenmesini sağlayacak alternatif yollar geliştirmek hedeflenerek, kişinin kontrol duygusunu yeniden kazanması sağlanır. Ek olarak gevşeme teknikleriyle destekleyici olarak ilerlenir.

Yaşam tarzı değişiklikleri,

İyi bir beslenme planı,

Uyku ve egzersiz rutini,

Tedavi planına uyulması tüm rahatsızlıklarda olduğu gibi agorafobi tedavisinde de atılacak önemli adımlardır.

Birçok hasta ve ailenin agorafobiyi hastalık olarak görmemesi nedeniyle yardım almaması ve bazen de kişinin yardım almak istediği halde korkusu nedeniyle yardım aramaktan kaçınması önemli bir sorundur. Agorafobinin, uzman eşliğinde ve etkin tedavi yöntemiyle kalıcı olarak çözülebilen bir rahatsızlık olduğu unutulmamalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir