Kurbanlarını tamamen erkeklerden seçen bu kadının geçmişi bayağı bir şaibeli. Baba Anujka olarak bilinen bu kadının erkek kinini detayları öğrenince anlayabilirsiniz ancak. Daha da garibi var ki ömrünün neredeyse yarısından çoğunu “şifacı” olarak geçirmiş.
Milyonlarca yürek, tek bir soru: “İnsanlara şifa dağıtan birisi nasıl bir seri katile dönüştü?”
Gerçek adı Ana di Pištonja olan bu kadının doğum tarihi tam olarak bilinmese de kaynaklara göre 1838’de Romanya’da dünyaya gelmiş.
Varlıklı bir aileden gelen Anujka, aynı zamanda amatör bir kimyagermiş. Sırbistan’daki Vladimirovac bölgesine yerleşip burada eğitim alma fırsatı yakalamış. Hayatında pek çok şey yolunda gidiyormuş. Ta ki henüz 20 yaşındayken âşık olduğu Avustralyalı subayla tanışana kadar.
Bu subay, Anujka’ya genç yaşında sinirlere ve iç organlara ciddi zarar vererek ölüme katar götürebilen frengi bulaştırmış, ona ihanet etmiş ve terk edip gitmiş. Belli ki kalbini kıran subaya olan nefreti bir türlü dinmemiş Anujka’nın. Onu “Baba Anujka” yapan bu ihanet, seri katil olmasına bir nevi yol açmış.
Yaşlı kadının böyle göründüğüne bakmayın. Kendisi hakkında bilgilere bakılınca kendi kendine öğrendiği 5 dil bildiği söyleniyor.
Uğradığı ihanet sonrasında bir evlilik gerçekleştirmiş. Pistov adındaki toprak sahibi kocasından da 11 çocuk doğurmuş ama hiçbiri hayatta kalmamış. Kocası da kendisinden yaşça büyük olduğu için evliliklerinin 20. yılında ölmüş; erken yaşta tekrar dul kalmış.
Bu evliliğinin ardından kendisini sadece deneylere vermiş Anujka. Evinin bir köşesini laboratuvar yaparak bitkilerle çeşitli deneyler gerçekleştirmeye koyulmuş. Artık çevrede herkes onu “şifacı” olarak anıyormuş. Kendisini iyi geliştirmiş; varlıklı bir aileden gelen bu kadının, bilimi böylesine bir kötülüğe alet edeceği kimsenin aklına gelmemiştir. Ancak hem hastalığı hem de yaşadıkları, onu ‘şifa iksirleri’ yapan birine dönüştürmüş.
Yaşlandıkça sadece insanlara ”yardım etmeye” başlamış;
Bitkilerden hazırladığı ilaçları satarak hayatını idame ettiren yaşlı kadın, çevresi tarafından da çok seviliyormuş. Katil olma yolunda adım adım ilerleyen bu kadının, bu yolda ilk adımı ise askere gitmek istemeyen erkeklere ilaç hazırlamak olmuş.
Askere gitmek istemeyen erkekler, öldürmeyecek ama askere gidemeyecek kadar da hasta eden ilaçları kendisinden tedarik etmeye başlamışlar. Kısa sürede nam salan bu ilaçlar baktılar işe yarıyor, Anujka’ya artık farklı farklı ilaçlar için talepte bulunmaya başlamışlar.
“Aşk iksirlerine” de başlayan Anujka, eşlerine kötü davranan erkekleri ortadan kaldırmaya yönelik zehirler hazırlamaya başlamış;
Eşlerine kötü davranan kocalara sahip, mutsuz evlilik sürdüren kadınlar, Anujka’nın hazırladığı aşk iksirini eşlerine içirip, 8 gün sonra ölmelerini bekliyorlarmış. Bu iksir, tespit edilmesi zor bitki toksinleri ve arsenik ile yapılıyormuş. Öldüreceği erkeğin vücut kitlesine göre doz ayarlayan yaşlı kadın, en ince ayrıntıyı bile hesap ediyormuş.
Ancak bir süre sonra yakalanışı da devamlı müşterisi olan Stana Momirov yüzünden gerçekleşmiş. Momirov ilk olarak bu ‘aşk iksirlerinden’ alarak kocasını öldürmüş. Arkasında da ikinci evliliğinde eşinin amcası ve babası için ‘iksir’ alarak onları da öldürmüş. Bir süre sonra oldukça dikkat çekici bir hâl alan bu durum, insanlar tarafından da fark edilmiş.
Art arda gerçekleşen ölümlerden şüphelenen yetkililer, Anujka’yı sorgulamak adına tutuklamışlar.
Resmi olarak kayıtlarda yalnızca iki kişinin ölümüyle tutuklanan Anujka, arka planda aslında en az 50, en fazla 150 kişinin ölümünden mesul bulunmuş. Tutuklanan diğer sanıklar, asıl öldüren şeyin hazırladığı iksirler değil; onun doğaüstü güçleri olduğunu iddia etmişler..
Bu olayların ardından 15 yıl ceza alan ancak yaşlılık gerekçesiyle de yalnızca 8 yıl hapiste kalan Anujka, cezası bittiğinde evinde 100 yaşında kendi başına ölmüş. Müge Anlı olsaydı 150 cinayetin de sır perdesi tek tek aralanırdı ama buna da şükür!